7.GÜN / PUNTA ARENAS – PUERTO NATALES

TORRES DEL PAINE MİLLİ PARKI 

Sabah otelimizde alacağımız kahvaltıyı takiben dolu dolu bir gün geçirmek üzere otelimizden ayrılıyoruz. Bugünkü durağımız Şili Patagonyasının başka bir şehri olan Puerto Natales oalcak. Otelimizden eşyalarımızla birlikte erken saatlerde ayrıldıktan sonra özel aracımız ile yaklaşık olarak  3,5 saat  sürecek kara yolculuğumuz başlıyor. Puerto Natales kentine ulaşmamızın ardından vakit kaybetmeden gezilerimize başlıyoruz. Ziyaret noktalarımız bir hayli fazla olduğu için  vaktimizi iyi kullanmamız gerekiyor. Torres Del Paine Milli parkına giriş yapmadan önce   bu muhteşem doğa harikasını izlemek üzere serbest zamanımız olacak. Fotoğraflar çekip manzaranın tadını çıkardıktan sonra  ilk ziyaret noktamıza doğru devam ediyoruz. 24 km uzunluğundaki Sarmiento Gölüne bakan güzel bir seyir noktasında mola vererek buradan Paine dağlarını ve Paine kulesini görmek üzere aracımızdan ineceğiz. Hava şartlarına bağlı olarak güzel fotoğraflar çekme imkanımız olacak. Ardından sonraki durağımız ‘Laguna Amarga’ (Bitter Lagoon) da devam ediyor.  Yeraltı suları ve yağmurlarla beslenen, mineral ve tuz oranı açısından çok zengin olan bu gölün ismi çok tuzlu suyundan gelmektedir. Ayrıca yaz zamanı flamingolara geçici bir süre ev sahipliği yapar. Ardından turumuza 1961’de yapılan ve şu an 242,242 hektar arazisi bulunan Torres del Paine National Park’ın içine giriyoruz. Parkın içerisinde, buzulların erimesiyle oluşmuş olan, Nordenskjöld Gölünü görebileceğiniz bir manzara noktasında mola veriyoruz.. Bu gölün oluşum şekli ona mükemmel turkuaz rengini vermektedir. Burada, aynı sıra dağlarda bulunan, Paine Hornsgranitini görüyoruz. Yaklaşık 12 milyon yıllık olduğu düşünülen bu granit, bölgedeki dev bir magmatik hareketle meydana gelmiştir. Sonrasında, parkın içerisindeki turumuza devam ediyoruz. Parktan çıkışımızı  kayıt altına alabilmek için , Weber köprüsünden geçiş yapacağız. Buradaki ziyaret noktalarımızı bitirdikten sonra öğle yemeğimizi almak yerel bir restoranda mola vereceğiz. Yemeğimizin ardından günün son durağı olan Milodon Mağarasına varmak üzere yolculuğumuza devam ediyoruz. 1895 yılında Alman  Hermann Eberhard’ın, mağaranın içerisinde 5000 yıl önce soyu tükenmiş bir hayvanın deri parçasını bulması üzerine, burası tarihi ve turistik önem kazanmıştır. Mağaradaki gezimize de tamamladıktan sonra artık konaklayacağımız otelimize geçebiliriz. Giriş işlemlerimizi yaptıktan sonra dinlenmek üzere odalarımıza yerleşiyoruz. Geceleme otelimizde. 

OTELİMİZ : HOTEL COSTAUSTRALIS 3* vb.